E-ticaret siteleri için çeviri araçlarında gizlilik endişelerinin nasıl ele alınacağı konusu, çevrimiçi işletmelerin içerikleri birden fazla dile çevirmesi gerektiği için giderek daha önemli hale geliyor. Ancak, müşteri verileri veya işletme içeriği bir çeviri platformuna gönderildiğinde, bilgi sızıntılarından GDPR veya CCPA gibi yasal düzenleme ihlallerine kadar her zaman potansiyel bir güvenlik riski mevcuttur.
İşlem bilgileri, müşteri tercihleri ve hesap detayları gibi hassas verilerin yüksek hacmi göz önüne alındığında, e-ticaret işletmeleri çeviri araçlarını dikkatsizce seçme lüksüne sahip değildir. Bu makalede, en yaygın gizlilik riskleri, en iyi veri koruma uygulamaları ve Avrupa, Asya ve Amerika Birleşik Devletleri'nden vaka çalışmaları ele alınacaktır. Haydi başlayalım!
E-Ticaret siteleri neden özellikle savunmasızdır?

E-ticaret platformları, büyük miktarda hassas veriyi işledikleri ve genellikle eklentiler, API'ler ve çeviri araçları gibi harici hizmetlere güvendikleri için gizlilik risklerine özellikle açıktır. Çeviriler yapıldığında, müşteri veya işletme verileri üçüncü taraflarca istemeden işlenebilir ve bu da gizlilik korumasını daha da zorlaştırır. İşte güvenlik açıklarının ardındaki temel nedenler.
- Yüksek hacimli müşteri verileri: Çevrimiçi mağazalar ad, adres, telefon numarası, satın alma geçmişi ve kullanıcı tercihleri gibi bilgileri toplar. Bu içerik koruma olmadan çevrilirse, üçüncü taraf sunuculara ifşa edilebilir.
- Harici platformlar veya eklentilerle çoklu entegrasyonlar: E-ticaret işletmeleri sıklıkla ek araçlar (örneğin, Shopify uygulamaları, WooCommerce eklentileri veya üçüncü taraf API'leri) kullanır. Her entegrasyon, başka bir potansiyel veri sızıntısı noktası oluşturur.
- Sınır ötesi veri transferleri: Küresel çeviri hizmetleri kullanıldığında, veriler GDPR gibi sıkı veri koruma düzenlemelerinin bulunmadığı diğer ülkelerdeki sunucular üzerinden yönlendirilebilir.
- Veri depolama üzerinde sınırlı kontrol: Bazı çeviri araçları önbelleğe alınmış metinleri, günlükleri veya işlenmiş içeriklerin kopyalarını depolar. Şeffaflık olmadan, işletmeler bu verilerin silinip silinmediğinden veya saklanıp saklanmadığından emin olamazlar.
- Bölgelere göre farklı düzenlemeler mevcuttur: GDPR, CCPA ve PDPA'nın farklı gereklilikleri vardır. Çeviri araçları ilgili tüm yasalara uymazsa, çevrimiçi mağazalar yasal sonuçlarla karşılaşabilir.
- Bazı çeviri hizmetlerinde şifreleme eksikliği: Çeviri araçlarının bazı ücretsiz veya deneme sürümleri güçlü şifreleme kullanmadığından, aktarım sırasında veriler müdahaleye karşı savunmasız hale gelir.
Çeviri araçlarındaki yaygın gizlilik riskleri

Çeviri araçları zararsız görünebilir, ancak çoğu veriyi işletme sahiplerinin tam olarak farkında olmadığı şekillerde işler. Müşteri bilgileri veya işletme içeriği harici hizmetlere gönderildiğinde, özellikle platform sıkı veri koruma standartlarına uymuyorsa, ifşa olma riski artar. E-ticaret sitelerinin dikkat etmesi gereken en yaygın gizlilik riskleri aşağıdadır.
Şifrelenmemiş veri iletimi
Çeviri araçları şifreleme kullanmadığında, web sitesi ile çeviri sağlayıcısı arasında gönderilen tüm veriler ele geçirilebilir. Bu, bilgisayar korsanlarının, üçüncü tarafların ve hatta güvenli olmayan ağların hassas müşteri bilgilerine erişebileceği anlamına gelir. Şifreleme olmadan veriler düz metin olarak taşınır ve bu da okunmasını ve kötüye kullanılmasını kolaylaştırır.
E-ticaret işletmeleri için bu durum özellikle tehlikelidir çünkü iletilen içerik ürün bilgileri, kullanıcı profilleri, sipariş bilgileri veya dahili mesajlar içerebilir. Metin zararsız görünse bile, yanlışlıkla ad, adres veya ödemeyle ilgili bilgiler gibi tanımlayıcılar içerebilir. Veri sızıntılarını önlemek için veri aktarımı sırasında güçlü şifreleme şarttır.
Kullanıcı onayı olmadan veri depolama

Bazı çeviri hizmetleri, "makine öğrenimini geliştirmek" veya "gelecekteki çevirileri hızlandırmak" amacıyla işlenmiş metinleri sunucularında depolar. Ancak kullanıcılar bilgilendirilmez veya onay vermezse, bu bir gizlilik ihlali haline gelir. Birçok işletme, verilerinin izinsiz kaydedilip yeniden kullanılabileceğinin farkında değildir.
Verilerin izinsiz saklanması, yalnızca gizlilik şikayetlerine yol açmakla kalmaz, aynı zamanda GDPR veya CCPA gibi yasalar kapsamında düzenleyici sorunlara da yol açabilir. Müşteri bilgileri açık bir onay olmadan saklandığında, şirketler yasal cezalarla karşılaşabilir ve kullanıcı güvenini kaybedebilir.
Üçüncü taraf erişimi ve dahili kötüye kullanım
Çeviri araçları genellikle geliştiriciler, destek personeli veya harici tedarikçiler de dahil olmak üzere birden fazla sistem ve ekip katmanını içerir. Dahili erişim kontrol edilmezse, yetkisiz personel hassas bilgileri görüntüleyebilir veya kopyalayabilir. Bu, hem harici yüklenicileri hem de dahili çalışanları kapsar.
Sıkı erişim politikaları olmadan şirket içi kötüye kullanımı tespit etmek ve önlemek zor olabilir. Örneğin, bir çeviri sağlayıcısındaki bir personel, depolanan verileri eğitim, paylaşım veya müşterinin ihtiyaçlarıyla ilgisi olmayan diğer amaçlar için kullanabilir. E-ticaret işletmelerinin, özel verileri yalnızca yetkili sistemlerin işleyebilmesini sağlaması gerekir; bireyler değil.
Veri saklama üzerinde kontrol eksikliği

Birçok çeviri platformu, işledikleri içerikleri ne kadar süreyle sakladıklarını açıkça belirtmez. İşletmeler veri saklama politikaları belirleyemez veya inceleyemezlerse, hassas metinler süresiz olarak saklanabilir. Bu durum, verileri gelecekteki ihlallere veya yetkisiz erişime açık hale getirir.
Saklama denetiminin eksikliği, talep üzerine silmeyi gerektiren gizlilik düzenlemelerine uymayı da zorlaştırır. Şeffaflık olmadan, işletmeler farkında olmadan müşteri verilerinin ihtiyaç duyulduktan çok uzun süre sonra bile harici sunucularda kalmasına izin verebilir.
Sınır ötesi veri aktarım riskleri
Çeviri verileri başka ülkelerdeki sunuculara gönderildiğinde, daha zayıf gizlilik yasalarına tabi olabilir. Örneğin, AB'den GDPR kapsamı dışındaki bir ülkeye gönderilen veriler yasal korumasını kaybedebilir. Bu durum, çeviri araçlarının otomatik yönlendirmesi yoluyla sessizce gerçekleşebilir.
Sınır ötesi aktarımlar, işletmelerin SCC'ler (Standart Sözleşme Maddeleri) gibi yasal mekanizmaların yürürlükte olduğundan emin olması gerektiğinden, uyumluluğu da zorlaştırır. Hassas veriler düzgün yönetilmezse, hükümetlerin, şirketlerin veya düşük gizlilik standartlarına sahip sistemlerin eline geçebilir.
Açık gizlilik politikaları olmadan ücretsiz araçların kullanımı
Ücretsiz çeviri araçları genellikle güvenlikten ziyade kolaylık sağlamak için tasarlanmıştır. Birçoğu, verilerin nasıl kullanıldığı, depolandığı veya paylaşıldığı konusunda net hükümler sunmaz. Bazıları, gönderilen içeriği yapay zekalarını eğitmek veya güvenli olmayan sunucularda depolamak için yeniden kullanabilir.
Bu hizmetler ücretsiz olduğundan, kullanıcı verilerine "gizli maliyet" olarak güvenebilirler. Şeffaflık olmadan, işletmeler çeviri hızı veya bütçe tasarrufu uğruna müşteri veya şirket bilgilerini ifşa etme riskiyle karşı karşıya kalırlar.
Düşük korumalı yargı bölgelerindeki sunucu konumu
Bir çeviri aracının sunucusunun fiziksel veya bulut konumu, depolanan verilerin nasıl işlendiğini etkiler. Sunucular, gizlilik düzenlemelerinin zayıf olduğu ülkelerde bulunuyorsa, verilere sıkı yasal denetim olmadan erişilebilir. Hatta bazı hükümetler, bildirimde bulunmaksızın verileri inceleme yetkisine bile sahip olabilir.
E-ticaret sahipleri için verilerin nerede işlendiğini veya depolandığını bilmemek, büyük uyumluluk eksikliklerine yol açabilir. AB merkezli veya GDPR uyumlu altyapıya sahip sağlayıcıları seçmek, veri saklamayla ilgili riskleri azaltabilir.
Müşteri ve iş verilerini korumaya yönelik en iyi uygulamalar

Çeviri araçlarını kullanırken gizlilik risklerini azaltmak için, e-ticaret işletmelerinin temel güvenlik özelliklerinden daha fazlasına ihtiyacı vardır. Müşteri bilgilerinin, dahili içeriklerin ve işlem verilerinin, ister depolansın, ister iletilsin veya üçüncü taraf hizmetler tarafından işlensin, her aşamada güvende kalmasını sağlayan güçlü veri koruma uygulamaları uygulamalıdırlar. Gerçek dünya senaryolarında uygulanabilecek en etkili yaklaşımlar aşağıdadır.
Uçtan uca şifreleme
Uçtan uca şifreleme, verilerin e-ticaret platformundan çıkmadan önce şifrelenmesini ve hedeflenen sisteme ulaşana kadar şifreli kalmasını sağlar. Bu sayede, aktarım sırasında veriler ele geçirilse bile yetkisiz erişim önlenir. Bu koruma olmadan, müşteri notları, ürün açıklamaları veya dahili iletişimler gibi hassas bilgiler aktarım sırasında ifşa olabilir.
Örneğin, bir çeviri hizmetine şifreli bir API bağlantısı kullanan bir Shopify mağazası, gönderim sırasında okunabilir metnin ele geçirilmesini engeller. Linguise çeviri aracı TLS/HTTPS ve şifreli depolama uygularsa, veriler dış tehditlere karşı korunur.
Veri anonimleştirme ve en aza indirme

Veri anonimleştirme, kimliği belirlenebilir müşteri bilgilerini çeviri sistemine gönderilmeden önce kaldırır veya maskeler. Veri minimizasyonu ise, içeriğin yalnızca gerçekten çeviriye ihtiyaç duyan kısımlarının gönderilmesi, gereksiz ayrıntıların gönderilmemesi anlamına gelir. Bu iki yöntem, kişisel verilerin gereksiz yere ifşa edilmesini önlemeye yardımcı olur.
Örneğin, adları ve sipariş ayrıntılarını içeren tam bir müşteri destek mesajı göndermek yerine, yalnızca genel metin çevrilebilir. Bazı platformlar, işlem sırasında gizlilik sorunlarını önlemek için kullanıcı tanımlayıcılarını otomatik olarak yer tutucularla değiştirir.
Güvenli API ve erişim kontrolü
Güvenli bir API, yalnızca yetkili sistemlerin ve kullanıcıların çeviri araçlarıyla etkileşim kurabilmesini sağlar. Bu, API çağrıları için kimlik doğrulama anahtarları, kısıtlı izinler ve şifreleme kullanımını içerir. Bu olmadan, saldırganlar veya yetkisiz personel çeviri için gönderilen hassas metinlere erişebilir.
Örneğin, bir WooCommerce sitesi çeviri hizmeti API'sini yalnızca arka uç istekleriyle sınırlayabilir, genel veya harici erişimi engelleyebilir, rol tabanlı erişim kontrolü ayrıca hangi ekip üyelerinin çevrilmiş içeriği görüntüleyebileceğini veya yönetebileceğini de sınırlar.
Veri ikametgahı ve sunucu şeffaflığı

Veri ikameti, verilerin nerede depolanıp işlendiğini ifade eder. Çeviri araçları, sunucu konumlarını açıkça belirtmeli ve bölgesel veri koruma yasalarına uymalıdır. İşletmeler verilerinin nereye gittiğini bildiklerinde, yasal ihlallerden ve güvenlik açıklarından kaçınabilirler.
Örneğin, GDPR kapsamındaki bir Avrupa e-ticaret işletmesi, verileri yalnızca AB veri merkezlerinde depolayan bir çeviri sağlayıcısı seçebilir. Linguise gibi bir araç AB tabanlı altyapı sunuyorsa, metinlerin daha az güvenli bölgelere aktarılmasını önlemeye yardımcı olur.
Denetim izleri ve erişim günlükleri
Denetim izleri ve günlükler, çeviri sırasında verilere kimin eriştiğini, depoladığını veya değiştirdiğini izler. Bu kayıtlar, şüpheli faaliyetleri tespit etmeye, hesap verebilirliği sağlamaya ve düzenlemelere uyumu desteklemeye yardımcı olur. Net bir günlük kaydı olmadan, yetkisiz erişim tespit edilemeyebilir.
Pratik bir örnek, bir çeviri platformunun her API çağrısının, kullanıcı erişim olayının veya önbellek alımının kayıtlarını tutmasıdır. Bir ihlal meydana gelirse, işletme verilere ne zaman ve nasıl erişildiğini izleyebilir ve düzeltici önlemler alabilir.
Sözleşmesel güvenceler (DPA, SLA, NDA)
Yasal sözleşmeler, çeviri sağlayıcılarının veri korumasından sorumlu tutulmasını sağlar. Veri İşleme Sözleşmesi (DPA), verilerin nasıl kullanılacağını ve korunacağını belirler. Hizmet Seviyesi Sözleşmesi (SLA), kesintisiz çalışma süresini ve olay müdahalesini kapsarken, Gizlilik Sözleşmesi (NDA), sağlayıcıların gizli bilgileri paylaşmasını engeller.
Örneğin, üçüncü taraf bir çeviri API'si kullanan bir çevrimiçi mağaza, veri işleme kurallarını ve silme politikalarını tanımlayan imzalı bir DPA (Veri Koruma Anlaşması) talep etmelidir. Bu, GDPR veya CCPA ile uyumluluğu garanti altına alır ve kötüye kullanım durumunda yasal koruma sağlar.
Bölgesel vaka çalışmaları

Farklı bölgeler, e-ticaret işletmelerinin çeviri araçlarını nasıl kullanmaları gerektiğini doğrudan etkileyen farklı gizlilik düzenlemeleri uygulamaktadır. Bu bölgesel standartları anlamak, şirketlerin yasal gereklilikleri karşılayan ve olası para cezalarından veya veri kötüye kullanımından kaçınan platformları seçmelerine yardımcı olur. İşte üç ana bölgede gizlilik endişelerinin nasıl ele alındığı.
AB (GDPR)
Avrupa Birliği'nde GDPR, kişisel verilerin nasıl toplandığı, işlendiği, saklandığı ve aktarıldığı konusunda katı kurallar uygulamaktadır. E-ticaret platformları tarafından kullanılan çeviri araçları, veri en aza indirilmesini, şifrelemeyi ve güvenli işlemeyi sağlamalıdır. İşletmeler ayrıca, müşteri verilerinin süresiz olarak saklanmamasını veya izinsiz paylaşılmamasını garanti etmelidir.
Bu GDPR hakları, çeviri araçları gibi üçüncü taraf hizmetlerin içerik veya müşteri bilgilerini depolaması durumunda da geçerlidir. Bu, WooCommerce gibi platformlarla çalışan herhangi bir yerelleştirme sağlayıcısının, DPA şartları uyarınca veri erişimine, silinmesine ve güvenli işlemeye izin vermesi gerektiği anlamına gelir. Verileri AB dışında depolayan, şifreleme uygulamayan veya sözleşmesel güvenlik önlemleri olmadan faaliyet gösteren sağlayıcılar, işletmeleri uyumsuzluk riskiyle karşı karşıya bırakabilir.

Asya (PDPA)
Singapur'un KVKK'sı ve Tayland'ın KVKK'sı gibi birçok Asya ülkesinin kendi veri koruma yasaları bulunmaktadır. Bu düzenlemeler, kullanıcı onayı, veri saklama sınırları ve sorumlu üçüncü taraf işleme konularına odaklanmaktadır. GDPR'nin aksine, uygulama ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir, ancak temel ilke benzerdir: müşteri kimliğini korumak ve gereksiz veri ifşasını sınırlamak.
Örneğin, ödeme sayfalarını birden fazla Asya diline çeviren Singapur'daki bir e-ticaret işletmesi, çeviri sağlayıcısının müşteri adlarını veya adreslerini rızaları olmadan saklamamasını sağlamalıdır. Çeviri öncesinde verileri anonimleştiren veya yerel sunucu seçenekleri sunan araçlar daha güvenli kabul edilir.
Bu, Asya'daki büyük e-ticaret platformlarının üçüncü taraf gizlilik sorumluluklarını nasıl ele aldığıyla örtüşmektedir. Örneğin, Zalora'nın Singapur politikası, harici satıcılar tarafından reklamlar, analizler veya işlevsel hizmetler için toplanan tüm verilerin, platformun doğrudan kontrolüne değil, üçüncü tarafın kendi gizlilik koşullarına tabi olduğunu belirtmektedir. Politikada çeviri araçlarından açıkça bahsedilmese de aynı kural geçerlidir: Kullanıcı içeriğini işleyen tüm harici hizmetler, PDPA gerekliliklerine uymalı, güvenli işlemeyi sağlamalı ve kişisel verilerin yetkisiz saklanmasını veya aktarılmasını önlemelidir.

ABD (CCPA/CPRA)
Amerika Birleşik Devletleri'nde CCPA ve güncellenmiş versiyonu CPRA, tüketicilere kişisel verilerinin nasıl kullanıldığı ve paylaşıldığı konusunda kontrol imkanı sunar. GDPR kadar katı olmasa da, bu düzenlemeler şeffaflık, vazgeçme seçenekleri ve net veri işleme politikaları gerektirir. E-ticaret işletmeleri, çeviri hizmetlerinin müşteri bilgilerini satmamasını, saklamamasını veya kötüye kullanmamasını sağlamalıdır.
Örneğin Shopify, CCPA ve CPRA gibi eyalet düzeyindeki düzenlemeleri ele almak için özel bir Amerika Birleşik Devletleri Bölgesel Gizlilik Bildirimi sunar. Bu, satıcıların ve çeviri aracı entegrasyonlarının şeffaflık, vazgeçme hakları ve veri silme gerekliliklerine uymasını sağlar.

Uyumluluk ipuçları (GDPR, CCPA, PDPA)

Avrupa'daki GDPR, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki CCPA/CPRA ve Asya'daki PDPA gibi düzenlemeler, kişisel verilerin nasıl toplanması, işlenmesi, saklanması ve paylaşılması gerektiği konusunda katı standartlar belirlemektedir. Uyumluluğu korumak için işletmelerin, iç politikalar, teknik güvenlik önlemleri ve çeviri araçları gibi üçüncü taraf sağlayıcılarla net anlaşmalar gibi unsurları bir araya getirmeleri gerekir. Aşağıda uyulması gereken temel uygulamalar yer almaktadır.
Veri minimizasyonu ve takma adlandırma
Veri minimizasyonu, yalnızca belirli bir amaç için kesinlikle gerekli olan bilgilerin toplanması ve kullanılması anlamına gelir. Örneğin, e-ticarette, tüm müşteri bilgilerinin çeviri sağlayıcılarına gönderilmesi gerekmez. Hassas verilerin sınırlandırılması, olası kötüye kullanım veya ihlallerin etkisini azaltır.
Takma adlandırma, tanımlanabilir verileri kodlar veya simgelerle değiştirerek orijinal kimliğin hemen görünür olmasını engeller. Bu, özellikle çeviri API'leri gibi harici araçlar verileri işlerken faydalıdır. Veriler dahili referanslar aracılığıyla birbirine bağlanabilse de, doğrudan ifşa edilmesi önlenir.
GDPR, yasal olarak tanınan bir güvenlik önlemi olarak takma adlandırmayı özellikle teşvik eder. Bir ihlal meydana gelirse, verilerin bireysel kimlikleri ifşa etme olasılığı çok daha düşüktür. Ayrıca, denetimler ve dahili güvenlik incelemeleri sırasında da faydalıdır.
Kullanıcılar için onay yönetimi

Onay, modern gizlilik yasalarının temel bir gerekliliğidir. İşletmeler, özellikle içerik kişisel veya işlemsel bilgiler içeriyorsa, verilerinin üçüncü taraf çeviri araçları tarafından işlenip işlenmeyeceğini kullanıcıları açıkça bilgilendirmelidir. Şeffaf olmak, kullanıcı güvenini artırır ve yasal riski azaltır.
İşletmeler, onay toplamanın ötesinde, kullanıcıların onaylarını istedikleri zaman geri çekmelerine de izin vermelidir. Bu, çerez bildirimleri, tercih ayarları veya katılım/devre dışı bırakma onay kutuları aracılığıyla kolaylaştırılabilir. Her onay işlemi, uyumluluğun kanıtı olarak kaydedilmeli ve saklanmalıdır.
GDPR ve PDPA kapsamında, geçerli onayın açık ve bilgilendirilmiş olması gerekir. CCPA ise genellikle belirli veri kategorileri için vazgeçme mekanizmaları kullanır. Uygun bir onay yönetim sistemi olmadan, şirketler para cezası ve güvenilirlik kaybı riskiyle karşı karşıya kalır.
Şeffaf onay uygulamalarını desteklemek için Etsy gibi büyük e-ticaret platformları, gizlilik politikalarını birden fazla dilde sunmaktadır. Bu yaklaşım, dünya genelindeki kullanıcıların verilerinin nasıl işlendiğini kolayca anlamalarına yardımcı olur ve farklı bölgelerdeki güveni pekiştirir.

Tedarikçilerle DPA'lar (Veri İşleme Anlaşmaları)
Çeviri platformları gibi tedarikçilerle çalışırken, bir Veri İşleme Sözleşmesi (DPA) zorunludur. Bu sözleşme, kişisel verilerin güvenliğini sağlama, saklama, kullanma ve silme sorumluluklarını tanımlar. DPA olmadan, üçüncü taraf araçların kullanılması GDPR veya PDPA gerekliliklerini ihlal edebilir.
DPA, tedarikçilerin verileri analitik veya yapay zeka eğitimi gibi yetkisiz amaçlarla kullanmamasını sağlar. Genellikle şifreleme, erişim sınırlamaları, sunucu konumu, alt işlemciler ve ihlal bildirim prosedürlerini kapsar.
Google Cloud veya AWS Translate gibi büyük sağlayıcılar bile, müşterilerin kabul etmesi gereken standart Veri Koruma Anlaşmaları (DPA) sunmaktadır. Denetimler veya soruşturmalar sırasında, imzalı bir Veri Koruma Anlaşması (DPA) olması, yasal uyumluluğun temel kanıtlarından biridir.
Verilere erişim, düzeltme ve silme hakkı
Kullanıcılar, verilerine erişme, düzeltme talep etme ve artık ihtiyaç duyulmuyorsa silinmesini talep etme hakkına sahiptir. Bu haklar GDPR, CCPA/CPRA ve PDPA kapsamında uygulanmaktadır. Bu, e-ticaret platformlarının ve çeviri araçlarının bu tür talepleri pratikte desteklemesi gerektiği anlamına gelir.
Şirketlerin bu kurallara uyması için düzgün yapılandırılmış veri depolama ve izleme sistemlerine ihtiyaçları vardır. Müşteri bilgileri sunuculara, tedarikçilere ve uygulamalara dağılmış ve görünürlükleri yoksa, veri taleplerine yanıt vermek neredeyse imkansız hale gelir.
Örneğin, bir kullanıcı, üçüncü taraf bir sağlayıcı tarafından çevrilen ve saklanan sohbet kayıtlarının silinmesini isteyebilir. Tedarikçinin uygun silme mekanizmaları yoksa, yasal sorumluluk tedarikçiye değil, işletmeye aittir.
SCC'lerle sınır ötesi transfer

Birçok çeviri hizmetinin sunucuları farklı ülkelerde bulunduğundan, sınır ötesi veri aktarımları büyük bir uyumluluk sorunu haline gelmektedir. GDPR kapsamında, AB dışına veri aktarımına yalnızca eşdeğer korumalar mevcutsa izin verilmektedir. Yaygın olarak kabul gören mekanizmalardan biri de SCC'lerin (Standart Sözleşme Maddeleri) kullanılmasıdır.
SCC'ler, veri gönderici ve alıcısı arasında yasal olarak bağlayıcı anlaşmalardır ve gizlilik standartlarının bozulmamasını sağlar. ABD, Hindistan veya Asya'daki sağlayıcılarla çalışan e-ticaret platformları, herhangi bir aktarıma izin vermeden önce SCC'leri eklemelidir.
Bazı Asya KVKK yasaları, uluslararası veri aktarımları için önceden bildirim veya hükümet onayı da gerektirir. SCC'ler veya benzeri güvenlik önlemleri olmadan, şirketlerin verileri hukuka aykırı olarak ihraç ettiği kabul edilebilir.
Gizlilik risk değerlendirmesi (DPIA)
Görüşmeleri depolayan veya işlem verilerini işleyen yapay zeka tabanlı çeviri araçları gibi, işleme faaliyetleri yüksek gizlilik riskleri içerdiğinde Veri Koruma Etki Değerlendirmesi (DPIA) gereklidir. DPIA'lar, işletmelerin güvenlik açıklarını, aşırı veri kullanımını veya yetkisiz erişime maruz kalma durumlarını belirlemesine yardımcı olur.
Veri Koruma Analizi (DPIA), toplanan veri türünü, işleme amacını, ilgili tarafları, depolama yöntemlerini ve saklama sürelerini değerlendirir. Sonuçlar, şifreleme, erişim kısıtlaması veya iyileştirilmiş tedarikçi sözleşmeleri gibi güvenlik önlemlerinin eklenmesiyle ilgili kararlara rehberlik eder.
GDPR kapsamında, hassas kişisel verileri işleyen herhangi bir yeni araç veya sistem kullanıma sunulmadan önce bir Veri Koruma Etki Değerlendirmesi (DPIA) tamamlanmalıdır. Değerlendirme yönetilemez riskler tespit ederse, yetkililer faaliyeti engelleyebilir. Uyumluluğun ötesinde, Veri Koruma Etki Değerlendirmeleri (DPIA), şirketlerin genel veri koruma duruşlarını güçlendirmelerine yardımcı olur.
Veri işleme karşılaştırma tablosu: Linguise ve Rakipleri

E-ticaret için bir çeviri aracı seçerken, sadece özellikleri karşılaştırmak yeterli değildir; aynı zamanda her sağlayıcının kullanıcı verilerini nasıl işlediğini de değerlendirmeniz gerekir. Farklı platformların depolama, şifreleme, onay ve GDPR, CCPA ve PDPA gibi düzenlemelere uyum konusunda farklı politikaları vardır. Doğrudan karşılaştırma yapmak, işletmelerin daha güvenli ve daha bilinçli kararlar almasına yardımcı olur.
Bakış açısı | Linguise | Weglot | Google Çeviri API | Lokalize |
Veri Şifreleme (Transit ve Bekleme Sırasında) | Evet (HTTPS ve şifreleme) | Evet | Evet | Evet |
Veri Depolama Politikası | Geçici, uzun süreli depolama yok | Çevirileri sunucularda depolar | Verileri geçici olarak saklayabilir | Proje verilerini bulutta depolar |
Kullanıcı Onayı Gereksinimi | Kişisel veriler için gerekli | Gerekli (GDPR tabanlı) | Varsayılan olarak uygulanmaz | Kullanıma bağlı olarak gereklidir |
Uyumluluk (GDPR/CCPA/PDPA) | Tam uyumlu | GDPR uyumlu | GDPR araçları, ancak kullanıcıya bağımlı | GDPR ve SOC 2 uyumlu |
Yapay Zeka Eğitimi İçin Verilerin Kullanımı | Hayır | Hayır | Evet (tercih edilmediği sürece) | Hayır |
Veri Saklama ve Silme | Talep üzerine anında kaldırma | İstek üzerine çıkarılabilir | Sınırlı kullanıcı kontrolü | Özel saklama ayarları |
DPA Kullanılabilirliği | Evet | Evet | Bulut Şartları aracılığıyla kullanılabilir | Evet |
Sınır Ötesi Veri Aktarımı Koruma Önlemleri | SCC'ler ve GDPR uyumluluğu | SCC'ler ve GDPR güvenlik önlemleri | SCC'ler mevcut | SCC'ler ve AB maddeleri |
Çözüm
E-ticaret için çeviri araçlarında gizlilik ciddiye alınmalıdır çünkü müşteri verileri, işlemler ve ticari içerikler süreç boyunca sıklıkla aktarılır. Yetkisiz depolama, zayıf şifreleme, üçüncü taraf erişimi ve sınır ötesi aktarımlar gibi riskler, GDPR, CCPA veya PDPA gibi düzenlemelerin ihlal edilmesine yol açabilir.
E-ticaret sahiplerinin verileri korumak için uçtan uca şifreleme, veri saklama kontrolü, şeffaf sunucular ve yasal uyumluluk sağlayan çeviri araçlarına ihtiyaçları vardır. Linguise veri anonimleştirme, GDPR uyumlu koruma, uzun süreli depolama gerektirmemesi ve DPA ve SCC desteğiyle daha güvenli bir yaklaşım sunar. E-ticaret sitenizi gizlilik ve güvenlikten ödün vermeden çevirmek istiyorsanız, Linguise kullanmak daha güvenli ve daha uyumlu bir seçenektir.